Feeds RSS
Feeds RSS

5 Nisan 2010 Pazartesi

tropik lezzet mango,tam bir fiyasko… :)


bugün ev arkadaşımla gene okuldan kakara kikiri dönerken,yazın da yaklaşıyo olmasını göz önüne getirdiğinden olsa gerek,artık ‘’çok kararlı’’ bi şekilde yediklerine dikkat etmeye karar verdiğini söylediği için,çok sevgili market reyonumuz olan meyve-sebze bölümüne girdik,daha doğrusu o reyon marketin dışında açık alanda olduğu için,en azından onların bulunduğu sınırlara dahil olduk diyelim :)

akşam yemeği için kızların diyet tekniği açısından çok iyi bildiği(ama doymak için içine her türlü şeyin konduğu tavuk vs.. gibi-ama bizimki öyle değildi onu da belirteyim :),erkeklerin de hele ki bi kızla yeni yeni tanışıyosa o dönemlerde hassas olunacağı için önerildiğinde yemeye mecbur olduğu ‘’salata’’ vardı menüde :) neyse arkadaşım dışarda havuç seçerken,ben de acaba içeride var mı diye bakmak için girmişken gözüm bi anda tropik meyvelerde takılı kaldı.Önce mango çarptı gözüme,sonra adı ‘p’ ile başlayan hatırlamadığım ama dışı greyfurta benzeyen,onun daha irisi bi meyve,avakado,muz filan derken kendimi alamadım ordan :) sonra bi de fiyatlara baktım,ucuz meyveler değiller.ama içim çok mangoda kaldı,amaaan dedim,bi kere tadarız en azından,arkadaşım da hiç yememiş,aldık.portakaldan biraz daha büyük bişeydi,bi tanesi 5 tl idi.o kadar özenmişimki ona,herşey poşet içinde,bitek o elimde öyle gittik kasaya :)

şu Acun,televizyondaki sapıttıran reytinglerine henüz bu kadar ulaşmamışken böle uzak uzak yerlere gidip oraları gösterirken ne özenirdim vay be ne güzel şeyler yiyolar diye :) bikeresinde bi programda izlemiştim,neresi olduğunu hatırlayamıyorum ama koyu renklilerdi adamlar onu biliyom :) (gerçi bu meyvelerin olduğu yerde süt beyaz insanlar olur mu o da ayrı mesele de :) neyse,adamların pazarı vardı,açık tezgah meyve satıyolardı.ama onlarda bizim gibi kiloyla alıp eve götürme yoktu.aynı bizim seyyar midyeciler gibi onlar da açmışlar tezgahları uzun bi sokak boyunca,kaselerde dilimlenmiş türlü türlü meyveler var,ama tek dilim alınıyo,orda yeniliyo,yola devam ediliyodu,çok değişik gelmişti bana…

neyse gelelim bizim mangoya..görünüşü çok güzel dıştan,pürüzsüz filan.rengi de koyu yeşil-kırmızı-kahverengi karışımı bişeydi.neyse sonra geceye doğru içim içimi yiyo,onu yemeliyim! gittim mutfağa,kesmeye çalıştım,ta taaam içinde kocaman çekirdek.. aynı şeftalinin göbeğindeki gibi,sert.sonra dilimleyelim madem dedik,bir dilimin yarısını arkadaşım yedi,yarısını ben yedim.’’bişeye benziyo bişeye benziyo ne bu’’ derken önce armut dedik,sonra cennet elması.tam olarak tadı bu ikisinin karışımı gibi bişey.ama ikisi bi arada harmanlandığı için öyk oluyo :) içi turuncu-sarı gibi,dış kabuğu yenmiyo.. ama özetle olay şu ki,tropik meyve mango,tam olarak ‘’bir dilimden sonra bayık lezzet’’.. zaten o bir dilimi de neye benziyo bu ya diye düşünürken yemiş bulunuyosunuz :) yüce rabbim ne güzel yerde yaratmış beni,elması,eriği,vişnesi,kirazı,karpuzu neyime yetmiyo benim :)

tabi sırada diğer tropikler de yok değil,ama şimdilik onlar için para biriktiriyorum :) tropikal yerlere gidemiyoruz madem,onlar bize gelsin dimi :)

Hiç yorum yok: