uzun zamandır yazmıyodum,üşengeçliğimden değil,vakit bulamadım da diyemiycem çünkü insan aslında isterse gerçekten yapmak istediği şeylere vakit ayırabilir düşüncesindeyim.her ne kadar çoğu arkadaşım hadi ordan nasıl olcak o iş dese de,ben hala o inançtayım.gerçek öyle değilse bile nolur hayallerimi bozmayın,onlar da olmazsa iyice yaycam hayatı :) ister katılın ister katılmayın,ben hala inanıyorum,insan isterse,istediği şeyi yapmak için kendine vakit üretir.bi gün bi yazı görmüştüm fazla uyumakla ilgili,daha doğrusu bi söz.aynen olmasa da içerik olarak demiş ki,fazla uyumayın,zaten sonsuz bi uyku sizi beklemekte… o günden sonra düşüncemi daha da çok destekler oldum…
neyse gelelim kuru fasülyenin yararlarına diycem ama o da sırf konuya girebilmek için :) fasülye demişkeeen :) (süper bi konuya giriş oldu :P ) 20 haziran doğum tarihli bi fasülyem vardı benim biliyomusunuz :) ciddi ciddi fasülye yani.hani şu pamuğun içine konunca yukarı doğru büyüyenlerden :) artık yok gerçi,toprağa koymadığım için öldü ama güzel bi kızdı.adı da ‘’fasulya’’ydı.zuzum koydu adını :) zaten ondanda farklı bi ad beklemiyodum :P neyse dediğim gibi güzel bi kızdı.
bundan iki sene önce bi gün pazara çıkmıştım ben.meyve falan alayım diye niyetliyken orda açık pazar şeklinde balık satıyolardı.hiç de aklımda yokken bi tane turuncu japon balığı aldım.zuzum hep japon hamsisi diyodu ona :) (bu arada bütün japon balıkları turuncu mu oluyo bilmiyom ama benimki turuncuydu işte) bi de çok akıllıydı.normalde bu balıklar çok hassas oluyolar ya,hani bi tane yem verin patlıyolar,bi iki ay yaşayıp ölüyolar filan,yalan! benimki 8 ay yaşadı.burdan memlekete götürmüştüm ondan sonra öldü.heralde jet-lag oldu :) ben günde 4-5 yem falan veriyodum kızıma.hiç de banamısın demiyodu.iştahı bana çekmiş :) böle elimden yemek yemeyi falan öğrettim ona.suyun üstüne getiriyodum yemi,elimde tutuyodum,o da yukarıya kadar çıkıp alıp aşağı iniyodu.sonra yem yokken de elimi tutuyodum,gene yukarı çıkıyodu,yemi vermeyince orda bekliyodu,akıllıydı işte :) adı paşa’ydı,güzel bi kızdı.
ben de geçenlerde evimde bi canlı olsun istedim gene.balık dedim geçti,muhabbet kuşu alayım dedim,onlar da etrafı çok pisletiyolar diye vazgeçtim.köpek zaten yasak burda :( bi keresinde gene canlı olsun evde diye bi tane çiçek almıştım,o da buranın sıcağına dayanamadı yazın,kurudu.onun adı yoktu bak.neyse ben yine böle evde canlı olsun derken zuzum dedi ki fasülye dik.fasülye mi ? e nasıl yapcaz?
önce alta pamuğu koydum,içine 3 tane kuru fasülye koydum,sonra üstüne pamuğu kapattım.bi de su verdim.4 5 gün falan bekledim.gelen giden yok,zuzuma soruyom çıkar diyo.sonra dayanamadım açtım içini.meğer yoldaymış geliyomuş nazlı kızım :) ama diğer ikisini öldürmüş :) o çürükleri attım kenara,üstünden de bi kat pamuk attım.bi kaç güne büyüdü kerata.sonra yaklaşık iki hafta da 30 cm falan oldu.tabi ben bunu toprağa koymayınca niiiiiiyyyuuuvvvvv öldü…. işte böyle benim fasülyemin hikayesi de…





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder