ta ilkokuldayken başlamıştım günlük tutmaya,yanlış hatırlamıyorsam 3.sınıftı başlangıcım.üniversite dahil hemen hemen her dönemimde yazmıştım.. hala bile ara ara yazdığım olur ama düzenli bi günlük tutumum yok şimdilerde.
günlüklerimin yanında bi tomar kağıt olurdu hep,yazılmış yazılar,şiirler (şiir defterim vardı,hatta 3 tane de ödüllü şiirim),kesilmiş gazete küpürleri,resimleri,aynı sınıfta olmamıza rağmen arkadaşlarla birbirimize yazdığımız mektuplar,elle hazırlanmış kartlar.. küçükken bunlarla uğraşmak için daha fazla zamanı oluyo insanın,ne yalan söyliyim,yalnız olup bu tip şeyler yapmayı çok severdim,hala severim yalnızlığı.. el yapımı çantalarım bile vardı eskiden,dikiş makinası olmadığı için elle dikmiştim hepsini,herkes de çok beğenirdi.o zamanlar şimdiki gibi üzerinde markalı elbiseler,çantalar olmasa bile kimse önemsemiyordu.. hala severim bişeyler üretmeyi ama artık bi dikiş makinasına ihtiyacım var,belki ilerde alırım :)
neyse konu fazla dağıldı,eskilerden elimde hiçbişey kalmadı,hepsini atmıştım,keşke atmasaydım.yine de üniversite dönemlerine ait bikaç parça yazı var en azından,üniversitede 3.sınıftayken benim de katıldığım bi şiir dinletisi yapmıştık,o zamandan kalma bi şiir çarptı gözüme,beğenip saklamışım.. biz dinletide okumamıştık ama yıkımı güzel anlatan bi şiir bu,yaşadığından olsa gerek,insanın içine işleyen bi şiir yazmış yazan,paylaşmak istedim...
Irak savaşında annesi ve babası ölen,kendisinin de bacaklarının koptuğu müslüman bir çocuğun (Basralı Ömer) Irak savaşını yöneten Tommy Franks'e yazdığı bi şiir bu..
günlüklerimin yanında bi tomar kağıt olurdu hep,yazılmış yazılar,şiirler (şiir defterim vardı,hatta 3 tane de ödüllü şiirim),kesilmiş gazete küpürleri,resimleri,aynı sınıfta olmamıza rağmen arkadaşlarla birbirimize yazdığımız mektuplar,elle hazırlanmış kartlar.. küçükken bunlarla uğraşmak için daha fazla zamanı oluyo insanın,ne yalan söyliyim,yalnız olup bu tip şeyler yapmayı çok severdim,hala severim yalnızlığı.. el yapımı çantalarım bile vardı eskiden,dikiş makinası olmadığı için elle dikmiştim hepsini,herkes de çok beğenirdi.o zamanlar şimdiki gibi üzerinde markalı elbiseler,çantalar olmasa bile kimse önemsemiyordu.. hala severim bişeyler üretmeyi ama artık bi dikiş makinasına ihtiyacım var,belki ilerde alırım :)
neyse konu fazla dağıldı,eskilerden elimde hiçbişey kalmadı,hepsini atmıştım,keşke atmasaydım.yine de üniversite dönemlerine ait bikaç parça yazı var en azından,üniversitede 3.sınıftayken benim de katıldığım bi şiir dinletisi yapmıştık,o zamandan kalma bi şiir çarptı gözüme,beğenip saklamışım.. biz dinletide okumamıştık ama yıkımı güzel anlatan bi şiir bu,yaşadığından olsa gerek,insanın içine işleyen bi şiir yazmış yazan,paylaşmak istedim...
Irak savaşında annesi ve babası ölen,kendisinin de bacaklarının koptuğu müslüman bir çocuğun (Basralı Ömer) Irak savaşını yöneten Tommy Franks'e yazdığı bi şiir bu..

Çocukların var mı Mr.Franks?
Merhamet hür dünyaya bu kadar mı IRAK'tı?
Ben Basralı Ömer,
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks.
Önce demokrasi yağdı göklerimizden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet.
Ve insan hakları,namlularından
Saniyede bilmem kaç adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti
Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.
Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar
Vücudunda babamın.
Annem yoktu zaten
Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım
Çocukluk aklı işte
Oluşmadan sökülmüş.
Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?
İnsan hakları çocukları yetim
Ve ayaksız bırakır mı orda da?
Düşer mi ayın kan gölüne aksi
Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?
Zenginlik
İnsanları korkudan uykusuz bırakır
Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
Babamla mırıldandığım son dua dilimde
Ayaklarım hastanede
Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar kaldı elimde.
Çocukların var mı Mr. Franks?
Al, oğluna götür onları
Merhamet hür dünyaya bu kadar mı IRAK'tı?
Ben Basralı Ömer,
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks.
Önce demokrasi yağdı göklerimizden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet.
Ve insan hakları,namlularından
Saniyede bilmem kaç adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti
Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.
Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar
Vücudunda babamın.
Annem yoktu zaten
Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım
Çocukluk aklı işte
Oluşmadan sökülmüş.
Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?
İnsan hakları çocukları yetim
Ve ayaksız bırakır mı orda da?
Düşer mi ayın kan gölüne aksi
Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?
Zenginlik
İnsanları korkudan uykusuz bırakır
Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
Babamla mırıldandığım son dua dilimde
Ayaklarım hastanede
Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar kaldı elimde.
Çocukların var mı Mr. Franks?
Al, oğluna götür onları





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder